Boşanmada Hangi Telefon Kayıtları İstenebilir? (HTS Raporu Nedir?)


Boşanma davasında en çok merak edilen konulardan birisi karşı tarafın telefon görüşmeleri ile görüşmelere ait dökümanın talep edilip edilemeyeceğidir. Özellikle aldatmada ispat açısından en merak edilen konu telefon konuşmaları ya da mesaj içeriklerinin dökümanı mahkemeden talep edilebilir mi konusudur.

Nitekim konuşma ya da mesaj içeriklerinin dökümanı mahkemeden talep edilemez. GSM operatörlerine (Turkcell, Türk Telekom, Vodafone) şahsi olarak bu türde yapılan başvurularda da ret cevabı alınacaktır. Konuşma kayıtları ile mesajların içeriği kişinin özel hayatının gizliliğini ihlal suçuna teşkil eder. Mahkemeden yalnızca telefon görüşmelerinin hangi numara ile ne kadar sıklıkla yapıldığı tarih olarak belgelenebilir. Buna ilişkin dökümanlar GSM operatöründe bulunmaktadır.

Diğer önemli bir husus da aldatan eşin görüştüğü üçüncü kişinin telefon numarası biliniyor ise üçüncü kişinin telefon görüşmelerinin dökümanı istenilebilir. Özetle; yalnızca arama tarihi, arama sıklığı, aranılan numara ya da mesaj tarihi ile mesaj gönderilen numara bilgileri verilir. Böyle bir kayıt yalnızca mahkeme kanalıyla şüphe durumunda talep edilmektedir, şahsi olarak GSM operatörlerinden talep edildiği takdirde ret cevabı alınacaktır.

Telefon dökümanı yalnızca belirli bir zaman aralığı için talep edilmektedir. Aldatıldığından şüphelenen eş aldatıldığına dair emin olduğu zaman aralığını belirterek telefon görüşmelerinin dökümanını talep edebilir. Geçmişe dönük SMS ve arama kayıtları istenebilmektedir. Ancak uzun vadeli döküman istenilemez; diyelim ki yirmi yıldır evli olan tarafların telefon dökümanı aldatmaya yönelik şüphenin olduğu bir zaman aralığı olarak talep edilebilir.

GSM operatörlerine yönelik talep sonucu dosyaya gelen telefon görüşmesi dökümanlarındaki ayrıntılar önemlidir. Taraflardan birinin şüphesini doğrular nitelikte konuşma sıklığı geçmiş ve bu konuşmaların süresinin uzunluğu da mühim bir konudur. Nitekim kişilerin telefon kaydındaki süreler uzun ise şüphelenen kişi şüphesinde haklı olabilmektedir. Ancak her durum her kişi için geçerli bir durum olmamakta her olay, dava ve kişi için farklılık arz etmektedir.

Boşanma dosyasında telefon dökümanının mahkeme kanalıyla talep edildiği vakitten yaklaşık bir-bir buçuk ay sonrasında dosyaya gelmektedir.

Boşanma davasına kusur olarak yalnızca sadakat yükümlülüğüne aykırı durumlarda değil, hakaret; tehdit; küfürlü konuşmaları içeren konuşmalarının kanıtlanması da mümkündür. Şöyle ki; dosyada konusu geçen mesaj içeriklerinin saklandığı telefon mahkeme dosyasına delil olarak sunulabilir. Böylelikle dosyaya sunulan telefon bilirkişiye verilerek atılan mesajların kimden geldiği ve içeriğinin ne olduğu incelenerek bilirkişi tarafından raporlandırılır.

Bunun yanında eşinin telefon şifresini bilen ve eşinin telefonuna erişimi kolay olan eş, telefonda eşinin aldattığına dair fotoğraf, mesaj ya da arama kayıtlarına rastladığında telefondan örneğini alıp mahkemeye sunduğu zaman hukuka aykırı bir durum teşkil etmeyecektir. Ancak eş, eşinin telefon şifresini kırar ve hile ile telefonuna girerek fotoğraf, mesaj ya da arama kayıtlarını alır ise hukuka uygun bir delil niteliği taşımayacaktır.

Savcılıktan Mesaj Döküman İçeriğini Nasıl Çıkarttırabilirim?

Merak edilen konulardan birisi olup çok defa böyle sorularla karşılaşmaktayız. Boşanma davasında mesaj döküman içeriğinin talep edilemeyeceğini bilen kişi savcılıktan da böyle bir talebin yerine getirilemeyeceğini bilmesi gerekmektedir. Bir kişinin mesaj içerik dökümanının talep sonucu savcılıktan getirtilmesi mümkün değildir. Nitekim geçmişe dönük olarak mesaj içerikleri de kaydedilmemektedir. Savcılık makamı yalnızca terör, örgüt kurma, çete gibi suçlarda mesaj dökümanları ile telefon konuşma içeriklerini kaydedebilir.

WhatsApp, Instagram, Twitter ve Facebook Kayıtları Boşanmada Delil Olabilir Mi?

Günümüz teknolojisi ile bulunmuş olduğumuz dönem gereği bilişim çağındayız. Etrafımızda sosyal medya kullanmayan kişi yok denecek kadar az diyebiliriz. Bu nedene sosyal medya hesabı kullanan kişilerin fazlalığı ve kişiler günlük hayatta zamanının büyük bir kısmını sosyal medyada harcamaktadır. Günlük yaşantısını sosyal medyaya döken, görüşlerini sosyal medyada dile getiren bir hal alınmıştır.

Yargıtayın almış olduğu bir kararda da sosyal mecralardan yapılan paylaşımların, elektronik ortamdan elde edilen verilerin diğer delillerle desteklenmesi halinde mahkeme tarafından kabul edilmesi gerektiği görüşündedir. Söz konusu delilleri tek başına yeterli görmemekte ve hükme esas almamaktadır. Çünkü sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar her ne kadar kişinin günlük hayatını, karakterini sergilese de mahkeme tarafından kesin delil olarak kabul edilmemektedir. Hükme esas oluştursa dahi mahkeme tarafından karar verilirken takdiri bir delil olarak ele alınacaktır.

Boşanma davalarına yalnızca sosyal medya üzerinden yapılan fotoğraf paylaşımı değil, abone olduğu sayfalar, başkaları ile mesajlaşmaları, yapmış olduğu yorumlar gibi her türlü veriler hukuka aykırı elde edilmediği müddetçe delil olarak kabul edilebilir.

Alanya Boşanma Avukatı, Alanya Boşanma Davası Avukatı, Alanya Avukat, Alanya Hukuk Bürosu, Alanya Avukatlık, Mal Paylaşımı, Nafaka, Velayet, Alanya Anlaşmalı Boşanma Davası, Anlaşmalı Boşanma

benzer_icerikler